19 Mart 2019 Salı

Doğum Çantası





BEBEĞİNİZ İÇİN:
  • En küçük boy çocuk bezi (1 paket)
  • Islak mendil (alerji testi yapılmış olan markalar tercih edilmelidir)
  • Zıbın (3 adet)
  • Uzun kollu, bacaklı tulum veya pijama (3 adet)
  • Başlık (2 adet)
  • Patik (2 çift)
  • Çorap (3 çift)
  • Eldiven (2 çift)
  • Mevsime uygun yelek veya hırka (1-2 adet)
  • Bebek battaniyesi (1-2 adet)
  • Yumuşak küçük havlu (4-5 adet)
  • Bebek mendili (bol miktarda)
  • Mama önlüğü (3-4 adet)
  • Kirli çamaşır torbası (1 adet)
  • Hastaneden çıkarken bebeğinizin eşyalarını taşıyabileceğiniz bir poşet ve bebek bakım çantası da listeye dahil edilmelidir. Hastaneden çıkarken bebeğinize giydirmek istediğiniz özel bir giysi varsa onu da unutmayın.
  • Araba koltuğu 



KENDİNİZ İÇİN:

  • 2-3 takım gecelik veya pijama (bebeğinizi emzireceğinizden önden düğmeli olanlar tercih edilmelidir.)
  • Sabahlık
  • Çorap
  • Terlik
  • Bol miktarda iç çamaşırı
  • Kişisel temizlik ürünleri (diş fırçası, diş macunu, sabun, ahvlu, tarak, deodorant, kolonya vs)
  • Küçük el aynası
  • Bol miktarda hijyenik ped
  • En az 2 adet emzirme sütyeni
  • Meme ucuna sürmek için krem
  • Meme ucunu temizlemek için kullanacağınız mendiller
  • Kirli çamaşır torbası 


İNCE DETAYLAR:

  • Video kamera ya da fotoğraf makinesi
  • Dilerseniz günlük için defter, kalem
  • Makyaj malzemeleriniz

HER İHTİMALE KARŞI:

  • Emzik ve koruyucu kutusu
  • Biberon (meme ucu yenidoğan boyu olmalı)
  • Pişik kremi
  • Bebek yatağı için çarşaf takımı
  • Emzirme problemine karşı meme kalkanı

Hamilelikte Tehlike Belirtileri



BELİRTİ
MUHTEMEL NEDENLER
Vajinal kanama
 (az miktarda, durmuş bile olsa)
Düşük tehdidi ve düşük
Önde gelen plasenta
Erken doğum tehdidi
Plasentanın erken ayrılması
Karın ağrısı
Düşük tehdidi ve düşük
Dış hamilelik
Plasentanın erken ayrılması
Erken doğum tehdidi
Başlamış doğum eylemi
Ağır preeklampsi
Rahimde kasılmalar veya kramp tarzında ağrılar, karnın ileri derecede sertleşmesi veya gevşememesi (kanama olabilir veya olmayabilir)
Erken doğum tehdidi
Başlamış doğum eylemi
Plasentanın erken ayrılması
Vajinadan sıvı gelmesi (miktarı ne olursa olsun)
Vajinit
Suların erken gelmesi
Ellerde, yüzde veya ayaklarda aniden ortaya çıkan şişme, kısa zamanda “aşırı kilo almış olma” hissi
Preeklampsi
Şiddetli baş ağrısı
Preeklampsi
Görme bozuklukları (bulanık görme, sinek uçuşması, kısmi körlük, parlak noktalar, görme alanında kör noktaların ortaya çıkması)
Preeklampsi
Baş dönmesi, sersemlik
Preeklampsi
Sırt üstü yatmaya bağlı tansiyon düşmesi
Bebek hareketlerinde belirgin azalma
Bebeğin sıkıntıda olması
Bebek hareketlerinin durması
Bebeğin sıkıntıda olması
Bebeğin rahim içinde ölmüş olması
Ayakta, baldırda ve bacakta ağrı ve/veya kızarık bir bölge ortaya çıkması
Derin ven trombozu
Pubik bölgede ve kalçalarda şiddetli ağrı, bacak hareketlerinin kısıtlanması
Pubis ekleminin aşırı zorlanması veya ayrılması
İdrar yaparken yanma veya ağrı
İdrar yolu enfeksiyonu
Genital enfeksiyonlar
Vajinal akıntı, genital bölgede yara veya yanma
Vajinit
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar
Ateş (38 derecenin üzerinde)
Enfeksiyonlar (başta idrar yolu enfeksiyonu)
Kaşıntı
Hamilelik kaşıntısı ve diğer nedenler
Şiddetli bulantı ve kusma
Erken hamilelik döneminde sık rastlanırken, ileri hamilelik haftalarında mide problemlerine veya idrar yolu enfeksiyonuna işaret edebilir, her zaman değerlendirilmelidir.

18 Mart 2019 Pazartesi

Tuvalet Alışkanlığı Kazanma Süreci



Tuvalet alışkanlığı kazanmak bir yarış değil; bir süreçtir. Bu durum, annenin/babanın başarı öyküsü değildir. Komşunun çocuğu üç günde tuvalet alışkanlığını kazanmış olabilir, sakın kıyaslama. Unutma, her çocuk kendi gelişim kitabını yazar. İhtiyaç olan şey sadece SABIR ve ZAMAN...


  1. Çocuğunuzun hazır olduğuna emin olun. Uzun süre tuvaletini tutabiliyorsa teorik olarak hazır demektir. Bununla birlikte bezi istemediğini de sözel ya da beden diliyle ifade ediyorsa denemeye başlayabilirsiniz.
  2. Çocuğun hayatında hiçbir değişikliğin olmayacağı bir zaman aralığı seçin. Yani taşınıyorsanız, tatile gidiyorsanız, bir kardeşi olacaksa vb. durumlarda tuvalet eğitimine başlamamanız önerilir.
  3. Bez çıkacak, külot giyilecek.
  4. Bez çıktı mı hep çıkacak. Yani 'dışarı çıkıyoruz, bağlayalım, aman gece yatarken bağlayayım'yok.
  5. Sakin olacaksın, kızmayacaksın, baskı yapmayacaksın.
  6. Önemli olan lazımlığa/adaptöre olumlu tutum geliştirebilmek.

Özgüven Gelişimini 15 Maddede Özetlemek

  1. Koşulsuz sevmek
  2. Kıyaslamamak
  3. Çocuğun gelişim özelliklerini bilmek
  4. Tehdit etmemek
  5. Tutarlı olmak
  6. Sözel ve fiziksel şiddet uygulamamak
  7. Çocuğumuzu dinlemek
  8. Ortaya çıkardığı ürünleri takdir etmek
  9. Küçük sorumluluklar vermek
  10. Günlük rutinleri belirlemek
  11. Bazen dökülmesine izin vermek
  12. Değişimleri kabul etmek
  13. Başarılı olamasa da çabalarını takdir etmek
  14. Çocuklarınızla birlikte keyifli zaman geçirmek
  15. Çocuğun çocuk olduğunu unutmamak

Bebeklerin Birinci Yıl İçindeki Gelişimleri


1-3 Aylıkken
  • 6. haftadan itibaren bebeğiniz nesneleri kendi arzusuyla tutar. Nesneleri daha dikkatlice incelemeye başlar ve hafızasına aldıklarını sonradan tanır.
  • Ses duyduğunda sesin geldiği yere yönelir.
  • Yenidoğanlar çıkardıkları sesleri kontrol edebilme yetisine sahip olmamakla beraber, ses çıkarmayı bir iletişim aracı olarak henüz erken dönemlerden itibaren kullanmaya başlarlar. Ses duyduklarında ve tanıdık veya yeni insanlarla karşılaştıklarında sesler çıkarırlar. Ağladıklarında annelerinin yanlarına geleceğini kısa zamanda öğrenirler.
  • İlk 3 aylık dönemin en erken aşamalarından itibaren kas tonusu oluşmaya başlar ve bebeğiniz yavaş yavaş başını tutmaya başlar.
  • Bebeğiniz bu ilk üç aylık dönemde haftada 170-250 gram kilo alır.

4-6 Aylıkken

  •  Bu dönemde bebeğiniz yuvarlanma hareketi yapmayı ve oturmayı öğrenir.
  • Sık sık el ve ayaklarıyla oynar, nesnelerin çoğunu ağzına alarak niteliklerini bu şekilde çözmeye çalışır.
  • Parmaklarıyla dokunmayı, nesneleri tutmayı ve incelemeyi öğrenir. Nesneleri tutabilme kabiliyetini geliştirmesine paralel olarak, bu nesneleri önceden uzun uzun inceler.
  • Sesler artık ona daha anlamlı gelmeye başlar. Annesinin ses tonundan onun duygularını anlayabilme yeteneği geliştirir. Sesleri birbirinden daha rahat ayırt etmeyi ve seslerin geldiği yönü daha iyi belirlemeyi öğrenir.
  • Kendi sesi hoşuna gitmeye başlar. Bazen kendi kendine konuşarak, kendi sesini duymaktan aldığı haz onu o kadar meşgul eder ki, annesi onunla konuştuğunda bir anne olarak ihmal ediliyor hissine kapılabilir.
  • Kendini ifade etme yeteneği giderek artar. Çıkardığı seslerle uzun uzun anlamlı cümleler kurar, adeta ilgisini çeken nesnelerle konuşuyormuş izlenimi verir. Gülme sesleri çıkarmaya başlar.


7-9 Aylıkken

  • Bebeğiniz oturmayı ve emeklemeyi bu dönemde öğrenir.
  • Ev eşyalarının kenarına tutunarak ayakta durmayı öğrenir.
  • Nesneleri bir elinden diğer eline aktarır. Elleri ve gözleriyle nesneleri daha derinlemesine ve daha ayrıntılı olarak incelemeye başlar.
  •  Konuşan kişinin ağzına bakarak, dudak hareketlerini inceler.
  • Bazı heceleri tekrarlayabilir.


10-12 Aylıkken
  • Emekleme giderek daha koordine olur ve hızlanır.
  • Eşyaların kenarlarına tutunarak daha uzun süre ayakta kalabilir ve bu eşyalara tutunarak hareket edebilir. Elinden tutulduğunda birkaç adım atabilir.
  • Ufak bazı nesneleri baş ve işaret parmaklarının ucuyla tutabilir.
  • Eşyaları elinden bırakmayı ve atmayı öğrenir.
  • Kendi ismini ve iyi tanıdıklarının ismini artık tanımaya başlar.
  • İlk kelimelerini söylemeye başlar. 

Hamilelikte Cinsel İlişkiden Ne Zaman Uzak Durulmalıdır?


Sağlıklı bir kadının hamilelik ile ilgili tıbbi bir sorunu olmadığı sürece cinsel ilişki ile ilgili bir kısıtlama yapması beklenmez. İlişki sonrasında ağrı ve kanama varsa doktorun klinik bulgusuna ve önerisine göre yasaklanabilir. Düşük tehdidi olan gebelikler de bu gruba dahildir.

Doğuma yakın günlerde cinsel ilişki konusunda sorular olabilir. Hamilelik sırasında vajinal akıntıda artış olur, doğuma yakın günlerde ise akıntı daha da  artabilir. Mantar ve iltihabi akıntılar hamilelik döneminde sıklıkla olabilir ve tedavisi kolaydır. Mantar enfeksiyonu varsa sadece hamile kadının değil; eşinin de aynı zamanda tedavi olması şarttır. Bu tür akıntı ve mantar enfeksiyonu sırasında cinsel ilişkiden kaçınılmalı veya prezervatif kullanılmadır.

Sağlıklı bir hamilelik süresi geçiriyorsanız, herhangi bir sorun çıkmadıysa son haftalarda dahi seks yapmanızın bir zararı olmayacağı sonucuna varılmaktadır. Doktorlar arasında da bu konuda bazı görüş farklılıkları olabilir.  Bazı jinekologlar son haftalarda cinsel ilişkinin su kesesinin erken açılmasına ve kanama gibi sorunlara yol açabileceği görüşünü savunurlar. En doğrusu bu konuda doktorunuzdan danışmanlık almanızdır.

Doğal Doğumda Gerekli Koşullar


  • Eğitim: Sağlıklı bir doğal doğum için ailenin eğitim alması önemlidir. Aile ve doktor doğumda ortak pozitif bir dil kullanmalıdır. Risk kavramları abartılmamalıdır.

  • Güven: Anne mükemmel bir uyum içinde çalışan bedenine ve bebeğine güvenmelidir. Doktoruna güvenmek de çok önemlidir.

  • Mahremiyet: Doğum da en az cinsel eylem kadar mahremiyet ister ve anneye saygı için bu kesinlikle gereklidir. Açık bir oda kapısı, odada bulunan yabancı kişiler (özellikle yakın olduğu düşünülen ancak doğum söz konusu olunca yabancı sayılabilecek akrabalar) sayısı arttıkça doğumun gidişi negatif etkilenir.

  • Hareket Özgürlüğü: Doğumda bir anneyi çeşitli bahanelerle yatağa mahkum etmek ona yapılabilecek en büyük kötülüktür. Hareket özgürlüğü sayesinde bebeğin inişi kolaylaşır. Özgür bırakıldığında birçok kültürde annelerin ayakta ve hafif öne eğilmiş bir pozisyonu kendiliğinden aldıkları görülür. Bu pozisyon bir yandan bebek için en iyi kan akımını sağlarken; anneye rahat edebileceği pozisyon sağlar.

  • Zamana Saygı: Her doğum kendine özeldir. Farklıdır. Her bebek kendi zamanında doğmaya karar verdiğinde doğumların birçoğu çok sağlıklı ve rahat olacaktır.

  • Sürekli Duygusal ve Fiziksel Destek: Annenin en temel hakkıdır. Bu destek verilirken anne mutlaka merkeze alınmalıdır. Annenin ihtiyaçları sağlanmalıdır. Bu desteğe öncelikle güvenli, mahrem ve saygılı bir ortam yaratılmasıyla başlanır.

Göğüs Uçlarında Sorun Olmaması İçin Nelere Dikkat Etmeliyiz?


  • Bebek doğduğunda ilk gün çok uzun süre emzirirseniz; göğüs uçları morarır, şişer ve ertesi gün bebeğinizi hiç emziremeyecek hale gelirsiniz.
 
  • Bebek emerken meme ucunuzun tamamını ve aerolanın (meme ucunun etrafındaki koyu renkli kısım) büyük bir kısmı, bebeğin ağzı içinde olmalıdır. Bebek emmeye başladığında anne, meme ucunda ağrı hissedebilir. Ancak emzirme süresi boyunca meme ucunun devamlı acıması bebeğpin memeyi doğru kavramadığını gösterir. Meme ucunda acı duyulmasının nedeni, bebeğin dilini meme yerine meme ucuna karşı hareket ettirmesidir. Eğer bebek, memeyi doğru olarak kavramışsa her emme işlemi sırasında çenesinin, bazen de kulaklarının hareket ettiği görülür. Bebek sürekli emmez. Bir süre kuvvetli emip, kısa aralıklarla dinlenerek emmeyi sürdürür. Bu esnada siz de su içme ihtiyacı hissedersiniz, böyle hissettiğinizde anlayın ki bebek sizden süt alıyor. Emzirmeye başlarken, kendinize de içecek hazırlayıp; yanınızda bulundurmalısınız.
 
  • Göğüs uçlarınızı yalnızca su ile temizleyin. Temizliği sadece ihtiyaç varsa yapın, sürekli silmek yıkamak, kuru kalmayı engeller ve cildin doğal koruyucu özelliğini bozar. Göğüs uçlarınızı sıkça açık bırakın. Hava ile temas edip kurumasına imkan tanıyın. İhtiyaç duyduğunuzda, göğüs uçlarınızı onaran, yumuşatan, rahatlatıp koruyan bir göğüs ucu kremi kullanabilirsiniz.

Emzirmenin Anneye Sağlayacağı Faydalar



Emzirme; sizi bebeğinize yakınlaştırır ve gece-gündüz ikinize birbirinizi tanıyabileceğiniz huzurlu zamanlar sağlar. Bu, her ikiniz için de oldukça tatmin edici bir deneyimdir.

Emzirme, hamilelik boyunca aldığınız fazla kiloların anne sütü üretmek için enerji olarak kullanılırken, rahminizin küçülmesine ve eski formunuzu daha hızlı geri kazanmanıza yardımcı olur.

Emziren kadınlar, ileriki dönemlerde  rahim, göğüs kanseri ve osteoropoz sorunlatı açısından daha düşük risk taşır. Anne sütü, bebek için çok uygundur. Sterildir, nerede olursanız olun, gece yarısı bile olsa doğru ısıda hazırdır. Ayrıca bedavadır :)

Emzirmeye yeni başladığınızda bir miktar rahatsızlık hissedebilirsiniz. Anne sütü çok hızlı hezmedildiği için, bebeğinizi daha sık beslemeniz gerekir.

Yenidoğanlar fazlasıyla talepkârdır. Emzirme düzeniniz oturduktan sonra, zaman zaman sütünüzü sağıp eşinizin, ailenizin ya da arkadaşlarınızın yardımını isteyebilirsiniz.

Hamilelikten Önce ve Emzirme Sırasında Göğsünüz


Hamilelik sırasında göğüsler büyür ve ağırlaşır. Göğüs uçlarınızın çevresindeki, areola adı verilen bölgenin rengi koyulaşır ve genişler. Hamilelik sırasında salgılanan hormonlar, süt kanalları, süt bezleri ve alveollerin gelişimini destekler. 

Hamileliğin ikinci yarısında, süt üretimini başlatan prolaktin hormonu salgılanır. Bebek doğduğunda, sütün gelişini bebeğin emişi belirleyeceği için, doğduktan sonra mümkün olan en kısa sürede, bebeğe meme verilmesi önerilir. Ebeniz ya da hemşireniz, bebeğinizi emzirirken doğru yerleştirmenize yardımcı olmak için yanınızda olacaktır. 

Doğumdan sonraki ilk birkaç gün boyunca göğüsleriniz; yoğun, sarı bir sıvı olan kolostrum (ağız sütü) salgılayacaktır; bu sıvı, bebeğinizi enfeksiyonlara karşı koruyan antikorlarla doludur. Protein, vitamin açısından zengindir ve az miktarda gelmiş gibi görünse de bebeğinizin sağlığı için çok yararlıdır. 

Bebeğinize ne kadar sık meme verirseniz, göğüsleriniz o kadar hızlı süt üretecektir. Genellikle bu üretim yaklaşık 3 gün içinde gerçekleşir. Sütünüz gelmeye başlar başlamaz emzirmeye hazır olduğunuzda muhtemelen göğüslerinizde karıncalanma hissedeceksiniz ve göğüsleriniz süt sızdırmaya başlayacak.  Süt bezleri çevresindeki hücreler küçülünce süt, kanallardan süt deposuna doğru gitmeye zorlanır; buna "süt salgılama refleksi" (let-down reflex) adı verilir. Bu dönemde, emzirdikçe rahminizin küçüldüğünün bir işareti olan hafif bir karın ağrısı da hissedebilirsiniz.

Bebeklerde Ek Gıdalar

MEYVELER



Mevsim meyvelerini tercih edin. 1-2 çay kaşığı ile başlayarak 3 çorba kaşığına kadar çıkabilirsiniz. Elma püresi, kayısı, armut, şeftali, muz gibi meyve çeşitlerini deneyebilirsiniz. Meyve lifleri, sebzeye oranla daha kolay sindirilir. Kabuklarını ince soyun, çünkü meyvenin vitaminleri kabuk ve kabuğa yakın kısımlarında bulunur. Meyve suyu vermek yerine, meyvenin kendisini yedirmek liflerinden faydalanmak açısından da yararlıdır. Derin dondurucuda saklanan veya kurutulmuş meyveyi tercih etmeyin veya daha az miktarda verebilirsiniz. Meyveyi aç iken ara öğün yapmamalısınız çünkü kan şekerini çok yükseltir. Yoğurt, kaşık mamalar veya anne sütü ile beraber vererek öğünü tamamlayabilirsiniz.

 
SEBZELER



Bebeğinize sebzeye geçişi de 6. ay veya daha sonrasında yapabilirsiniz. Aynı meyvede olduğu gibi başlangıçta birkaç çay kaşığı verip ilerleyen günlerde miktarı arttırabilirsiniz. Havuç, patates, tze fasülye gibi sebzelerle başlangıç yapılabilir. Lahana, pırasa, soğan, sarımsak gibi sebzeler bebeklerde gaz yapabileceği için, 8. ayda iyice pişmiş şekilde verilebilir. Sebze püresinin geri kalanını buzdolabında saklayabilirsiniz. 1-2 gün dolapta kalan püre bozulmaz. Sebzenin hafif ekşimiş halinin hazmı daha kolaydır ve içerisindeki probiyotik miktarı artar.

 
ETLER



Anne sütünden sonra ona eş değer demir içeriği en yüksek olan gıdaya, ete başlamak için 7. ayın bitimini beklemeniz gerekiyor. İyi seçilmiş bir et tüm antioksidanlar, yağlar, protein, vitamin ve minerallerin yanı sıra Omega 3 de içerir. Kırmızı et yiyen bebeklere demir prepatı vermeye gerek yoktur. Kuzu eti ile başlayabilir. Öğlen ve akşam yemeklerinde 1 tatlı kaşığı ile başlayarak, 4 çorba kaşığına kadar arttırılabilir. Sebzeli et yapacaksanız, önce eti iyice pişirip sonra sebzeyi ilave edin ve sebzeleri de tekrar pişirin. Balık, tavuk  ve sakatatlara 9. aydan itibaren başlayabilirsiniz.


YUMURTA



Bebeğinize vereceğiniz en önemli besin; gerçek organik yumurtadır. İçinde insanlar için gerekli tüm besin maddelerini içerir. 6. aydan itibaren tam pişmiş yumurtanın sarısı ile başlanır. Cilt hassasiyeti olan bebeklerde 8. ayda başlanabilir.1 çay kaşığı ile başlanıp her gün miktarı biraz daha arttırılabilir. Her gün bir yumurta sarısı yiyebilir; ayrıca sebzeye, mamaya da karıştırılabilir. Yumurtanın beyazına 1. yaşında başlayabilirsiniz. Bazı bebekler kokusundan hoşlanmaz. Yemek istemezlerse yemek ve çorbalarına terbiye olarak katabilirsiniz.


BAL

 Bebeğinize 1 yaşından önce bal vermeyiniz. İyi seçilmiş hakiki bir bal, pek çok derde devadır. İçinde iki binden fazla vitamin, prebiyotik ve probiyatik özelliklere sahip, simbiyotik bir yapıda olup antioksidan benzeri maddeler içerir. Öksürük ve boğaz ağrısında iyilik sağlar, reflüye iyi gelir. Botulizm zehirlenmesi açısından balı benmari usulü sıcak suda bekletirsek (ısıda botulizm zehri yok olmaktadır) zehirlenme tehlikesini yok etmiş oluruz.

 
YOĞURT


 Bebekler için çok sağlıklı bir gıda olan yoğurt, mayalanarak yapıldığı için inek sütünden yapılıyor olmasına rağmen, inek sütüne oranla daha az alerjiktir ve hazmı da kolaydır. Günlük süt ile evde mayalamak çok daha sağlıklıdır. Yoğurt suyu da çok kıymetlidir, yemeklerde kullanabilirsiniz.
 

KEFİR


Probiyotikten zengin ve hatta sütü mayalamak için bile kullanabileceğiniz antioksidan bir besindir. Sindirim ve bağışıklık sistemini güçlendirir. 6 aydan sonra bebeklere verilebilir. Tadından hoşlanmayan bebeklere kefir içine muz, çilek gibi meyvelerle tadını onun hoşlanacağı hale getirerek deneyebilirsiniz.

EKMEK


  
Kahvaltıda başlayarak 6. aydan itibaren verebilirsiniz. Ekşi mayalı ekmekle başlamayı tercih edin, eğer hazım sorunu olmaz ise diğer ekmekleri de deneyebilirsiniz. Tam buğday, karışık tahıllı ve çavdar ekmekleri glisemik endeksi daha düşük olduğundan ve lif, mineral, protein, demir ve B vitaminleri açısından zengin olduğundan tercih edilmelidir. Hazmı da kolaydır.


HAZIR KAŞIK MAMALAR



Bebeğiniz bunları yemese de olur. Yememesi durumunda bir besin eksikliği söz konusu değildir. Kilo almayan bebeklere eğer doktor tavsiye etmiş ise günde iki öğün verebilirsiniz. Organik olanlarını tercih etmelisiniz. Fazla verilmesi kiloya ve kabızlığa sebep olacaktır.

 
MUHALLEBİ


 Muhallebi vermek şart değildir. Pirinç unu bazı bebeklerde kabızlık, iştahsızlık ve gaz sancısı yapabilir. Ayrıca şeker bebeklere verilmemeli, onun yerine pişirilmiş yulaf ( 1 çay kaşığı pekmez veya bal ilave ederek) buğday özü, doğal müsli verilebilir. Verilmemesi bir eksiklik değildir.


KARBONHİDRATLAR





Tahıllar; az şekerli meyveler ve kuru yemiş gibi karbonhidratların bağırsaklardan hemen emilmesi sebebiyle kan şekerinde büyük değişiklikler yapmazlar. Çocuğunuz yediği meyveler, sebzeler, et ve anne sütünden günlük karbonhidrat ihtiyacını zaten karşılar. Bisküvi, makarna, pilav, beyaz ekmek, mısır gevreği hiç yemese de olur. Zira bu besinlerin basit şeker ve nişasta dışında hiçbir besin değeri yoktur. Vücudun asidik ortamını çoğaltır, kan şekerini yükseltir, alışkanlık yapar, hastalıklara zemin hazırlayan yararsız gıdalardır.

 
YAĞLAR


 Her gün mutlaka yağ yenmelidir, yağlar en önemli enerji kaynağıdır. Bebeğe zeytinyağı, kaymak ve tereyağı yedirebilirsiniz. İşlem görmemiş ayçiçeği yağı, kabak çekirdeği, fındık, badem, keten tohumu yağları da yararlıdır. Sızma zeytinyağını tercih etmelisiniz. Sinir sistemi ve beyin büyük ölçüde yağdan oluşmuştur ve bebeğin beyninin gelişim sürecinde yağlar çok önemlidir.


 

Aşı Kartlarında Bulunması Gereken Bilgiler


 


 
  • Aşı yapan doktor veya kuruluşun adı, adresi, telefonu
  • Aşının yapıldığı tarih
  • Aşının markası
  • Seri/lot numarası
  • Son kullanma tarihi
  • Aşının veriliş şekli
  • Sonraki aşı tarihi

Yenidoğanın Tarama Testleri





          Tarama testi tüm yenidoğana uygulanır:

  • Fenilketonüri Testi (Guthrie Testi): Fenilalanin proteinli besinlerin içerdiği bir enzimdir. Vücuda besinlerle alındıktan sonra kullanımını sağlayan, aktive eden KO enziminin olmaması durumuna Fenilketonüri Hastalığı denir. 
          Fenilalanin kullanılamaması sonucu olan  birikim, beyin dokularında hasara yol açar. Doğumdan 24 saat sonra da 7. güne kadar alınan birkaç damla kan ile hastalık araştırılıp teşhis edilen yenidoğanın, fenilalanin içermeyen bir beslenme programına alınıp, sağlıklı gelişim sağlanır.



  • Hipotroidi: Doğuştan hipotroidi, aynı şekilde birkaç damla alınan kan örneğinde araştırılıp, zeka ve büyüme bozukluklarının önlenmesi için yapılan önemli bir tarama testidir.


  • Kalça Çıkığı Ultrasonu:  Erken teşhis, tedavinin kolay ve başarının yüksek olmasını sağladığı için, kalça ultrasonu bebeğe, 2. ayının sonuna kadar yapılmalıdır.

  • Duyma Testi: Duyma kaybı ve işitmede azlık varsa (orta veya hafif) bunun tespit edilmesini sağlar. Konuşabilmek, iletişim kurmak, sosyalleşmek için duyma algısının olması gerekir. Erken teşhiste, duyma algısının gelişmesini sağlayacak yardımcı araçlar kullanılır. Hiç duymayanlara yönelik uygulamalar yapılır ve önlemler alınır.